24 Mayıs 2013 Cuma

Seralardaki Don Tehlikesine “Jeotermal” Formülü

Doğal enerji kaynağı jeotermalinseralarda ısıtma amacıyla kullanılması durumunda girdi maliyetlerininyüzde 40-50 civarında düşmesiöngörülüyor.Jeotermal kullanımı ile verim artışıda sağlanacak ve yurt dışı ile rekabetşansı artacak. Önümüzdeki 5 yıliçinde 25 bin dekar alanda OrganizeTarım Bölgeleri şeklinde, modernjeotermal ısıtmalı sera işletmelerikurulması hedefleniyor. Kış aylarında dondan olumsuz etkilenen seracılık faaliyetlerine doğalenerji kaynağı “jeotermal” çözümolacak. Seralarda sadece dondan koruma amacıyla ısıtma yapılırken, budurum elde edilen ürünlerin verimve kalitesinin düşük olmasına nedenoluyor. Seraların bitkilerin optimumistekleri doğrultusunda ısıtılmasıda büyük masrafları gerektirirken,kontrollü seralarda ısıtmanın üretimharcamaları içindeki payı yüzde60’lara çıkıyor. Sera ısıtmasında doğal enerji kaynağı jeotermalin kullanılması durumunda örtüaltı üretimde en büyük girdi olan ısıtma maliyetinin, yüzde 40-50 civarında düşeceği hesaplanıyor. Türkiye’de şimdilik jeotermal seralar Denizli, Afyon, Kütahya, İzmir, Aydın, Manisa, Şanlıurfa, Yozgat illerinde yoğunlaşırken, yaklaşık 240 hektar alanda üretim yapılıyor. Bu illerde jeotermal seracılık potansiyeli oldukça yüksek bulunuyor. Jeotermal seracılık yapan işletmelerin tamamına yakını modern şartlarda üretim yaparken, ortalama işletme büyüklükleri 20 dekar düzeyinde. Önümüzdeki dönemde Türkiye için çok büyük avantaj olan, jeotermal ısıtma kapasitesinin seracılığa yönlendirilmesi sağlanarak, entegre örtüaltı üretiminin yıla eşit olarak yayılması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, dış pazarda rekabet şansımızı artırılması, izlenebilirliğin sağlanması ve güvenli gıda üretiminin yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda da jeotermal seracılık geliştirme faaliyetleri ulusal bazda olmak üzere, ilk etapta Afyonkarahisar, Aydın, Denizli, Diyarbakır, İzmir, Manisa, Kütahya, Şanlıurfa, Konya ve Yozgat olmak üzere toplam 10 ili kapsayacak şekilde yürütülmesi planlanıyor. Bu illerin yanı sıra jeotermal seracılık kapasitesi bakımından önem arz eden Kırşehir ile ilgili ön fizibilite çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda paydaşlar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, proje kapsamındaki il valilikleri, belediye başkanlıkları ile bu illerde görevli kırsal kalkınma ajansları ve sivil toplum kuruluşlarının aktif katılımları sağlanacak. Bu faaliyet ile ‘’jeotermal kaynaklar bakımından yüksek potansiyele sahip Türkiye’de, bölgesel ve ulusal jeotermal seracılık stratejik planı hazırlanacak ve bu plan doğrultusunda belirlenecek alt bölgelerde; modern seracılığın iller bazında yaygınlaştırılması, doğal kaynakların verimli ve etkin kullanılması, tarımsal üretimin ve verimliliğin artırılması, ihracata yönelik ürün arzının geliştirilmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve örtüaltı üretimin organize bölgeler halinde geliştirilmesi hedeflerine ulaşmak ve sonuçta nihai tarımsal ürünün elde edilerek pazarlanmasını da içine alan tüm sürecin, çevresel ve ekonomik sürdürebilirliğini sağlamak üzere, kamu kurumları arasında eş güdümü sağlayarak ilgili taraflar nezdinde kapasite oluşturulması ve teşvik edilmesi’’ amaçlanıyor. 2011 yılı itibarıyla Türkiye’nin sahip olduğu toplam jeotermal ısıtmalı sera alanı yaklaşık 2 bin 500 dekar iken, proje kapsamına alınacak illerde önümüzdeki 5 yıl içerisinde 25 bin dekar alanda Organize Tarım Bölgeleri şeklinde, modern jeotermal ısıtmalı sera işletmesi kurulması hedefleniyor. Jeotermalin avantajları Temiz, çevre dostu, yenilenen, yerli, dışa bağımlılığı olmayan jeotermalin seralarda ısıtma amaçlı kullanımı ile üretim maliyetlerin düşmesinin yanı sıra verim artışı da sağlanacak ve yurt dışı ile rekabet şansı artacak. Kış günlerinde aşırı soğuk gecelerde don zararından korunmak amacıyla yapılan ısıtma sadece zararın geçiştirilmesi amacıyla yapılırken, bitkilerin optimum istekleri doğrultusunda yapılacak olan ısıtma sayesinde verimde kalite, miktarda artış ve hasat tarihinde erkencilik sağlanacak. Türkiye, yaklaşık 31 bin 500 MWt (megavat termal) jeotermal ısı potansiyeli ile dünyanın yedinci; Avrupa’nın ise birinci jeotermal kaynağa sahip ülkesi konumunda bulunuyor. Türkiye’de 35-40 derecenin üzerinde olan 207 jeotermal saha tespit edilirken, jeotermal enerji sıcaklığına bağlı olarak başta elektrik üretimi olmak üzere konut ısıtması, termal turizm-tedavi, sera ısıtması ve endüstri alanlarında kullanılıyor. Ancak bu kullanım düzeyi kaynakların yaklaşık yüzde 3’ü seviyesinde ve ülke kapasitesine oranla oldukça düşük düzeyde bulunuyor. Türkiye’nin enerji ihtiyacı da dikkate alındığında jeotermal kaynakların kullanımının artırılması, ülke ekonomisi açısından önem taşıyor. Don nedeniyle kalite ve tonajdaki düşüşler, fiyatlara da yansıyor

Hiç yorum yok: